1 Ocak 2018 Pazartesi

Uzun Bir Aradan Sonra

Uzun Bir Aradan Sonra
Merhaba.
Uzun zamandır yazamadım. Aslında sürekli aklıma bir şeyler gelip durdu ve bir çok kitap da okudum fakat bir süre ara vermek istedim. Hani zaman zaman aklınızda bir sürü cümle olur fakat bir türlü sıraya koyamazsınız. Konuşacak öyle çok konu vardır ki, nereden başlayacağınızı bilemezsiniz. Öyle bir ruh halindeydim.  Bu dönemi de gözlemleyerek geçirmek istedim. Zira bence gözlemlemek en iyi öğrenme şeklidir.  Bu süre içerisinde yıllık sağlık kontrollerimi de yaptırdım. Bu muhtemelen bir çoğumuzun ertelediği bir şey. Fakat gerçekten çok önemli. Benim annem erken teşhis edildiği için kanser hastalığını yendi. Çok şükür ki yendi. Fakat bu süreç hiç de kolay geçmedi. Annem her yıl sağlık kontrolünden geçerdi. " doktora gitmek için bir yerinin ağrımasını beklememek lazım " der her zaman.  Haklıymış. Ben de o zamandan beri her yıl sağlık kontrollerimi yaptırırırm. Üşenmeyin, İhmal etmeyin, bir yerinizin ağrımasını beklemeyin. Mutlaka her yıl doktor kontrolünden geçin.
En son Anita Black serisini okuyordum fakat seriyi yarıda bırakmam gerekti. Zincirlenmiş Narikos a kadar okudum. Yarım bırakmamın sebebine gelince ; her kitapta cinsellik biraz daha ön plana çıkmaya başladı. Kesinlikle buna karşı olduğumdan değil fakat bence konu neredeyse tamamen cinselliğe dönünce açıkçası sıkmaya da başladı. Ben de başka kitap arayışına girdim. Unutulmuş Kızlar, Travma, kimsenin Freya dan haberi yok ve bir kaç kitap daha okudum. Sabırsızlıkla beklediğim ve yazarının bütün kitaplarını okuduğum Wulf Dorn - Travma beni biraz hayal kırıklığına uğrattı diyebilirim. Belki de benim beklentim biraz yüksek olduğu için olabilir. Unutulmuş Kızlar güzel bir kitaptı fakat sanki anlatılan konu çok seri anlatılmış, arada boşluklar varmış hissi bıraktı bende. Zaten bitiş şekline bakılırsa mutlaka ikinci bir kitap daha gelecek. Umarım ikinci kitap daha doyurucu olur. Jane Casey - Kimsenin Freya dan Haberi Yok kitabı harikaydı diyemem fakat yine de sıkılmadan okudum diyebilirim.
Bu aralar biraz yavaş okuyorum sanırım. Yaklaşık bir aydır spor yapmaya başladım. Geçen yıl yüzmeye gidiyordum. Gittiğim havuzda bir sıkıntı çıkınca öylece bıraktım. Yaklaşık bir yıldır ara vermiştim spora. Başlamakla hayatımın en doğru işlerinden birini yaptım. Terledikçe içimde hayat olduğunu hissediyorum. Bundan böyle bırakmayı da hiç düşünmüyorum. Bunun dışında arada bir resim çizmeyi deniyorum. Henüz çok amatörüm. Bazen yetişkinler için olan boyama kitaplarıyla vakit geçiriyorum akşamları. Gece 12-02:30 kitap okumaya kalıyor. Otobüste, minibüste de okuyorum aslında fakat gecenin rahatlığı bir başka güzel.
Koca bir yıl da geride kaldı. Bana göre sıradan bir seneydi. Çok şükür kötü bir şey olmadı, iyi bir şey de olmadı :) ben her yılbaşı olduğu gibi ailemle evde geçirdim. Bizde neredeyse gelenek haline gelmiş bir durum. Hepimiz bir araya geliriz, yemek yenir ki o akşam sofra annemin en mükemmel yemekleri ile donatılır. Aile fotoğrafları çekilir. Birbirimize hediyeler veririz. Kimileri evde ailesiyle yılbaşı akşamı geçirmekten şikayetçiymiş.
Bir kaç yıl önce annem ve babam aynı zamanda hastaneye yatırıldı. Babam yoğun bakıma alındı, annem ciddi bir rahatsızlık sebebiyle ameliyat olmak için. Hastanenin bahçesinde,taşlarında günler geçirdik kardeşlerim ve ben. Eve gitmeye hiç birimiz cesaret etmek istemiyorduk. Çünkü ev beton duvarlardan başka bir şey değildi. Ne bir sıcaklık ne de başka bir şey. Annem hep der ki "bir evi yuva yapan o evdeki yemek kokusudur ".  Bırakın yemeği annem babam olsaydı, bağırıp çağırsaydı keşke, babam yemek yerken ağzını şapırdatsaydı, annem olur olmaz söylenseydi dediğimiz çok oldu. Yılbaşı akşamına bir kaç gün kala hastaneden taburcu oldular. Arada yaşadığımız detayları hiç anlatmayayım. Çok da hoş anılar değil. Yılbaşı akşamı oturduk hep beraber masaya. Yemek yiyoruz. Normalde o masa envayi çeşit yemekle dolu olur, herkes ne yiyeceğini şaşırır. Sofrada hazır yemekler var o akşam. Dışarıdan yemek sipariş ettik. Kimse tabağında ne olduğuna bakmıyor ki. Hepimiz ilk görüşmemize gelmişiz gibi birbirimizin yüzüne bakıyoruz. Annemle babama soytarılıklar yapıp güldürmeye çalışıyoruz. Sorsan içimde fırtınalar kopuyor. O akşam hayatım boyunca en çok şükür ettiğim akşamdı. Anne babanızın kıymetini bilin. Bazı hazineler metaller olarak, bazıları kağıtlar ve bazıları da böyle bulunmaz insanlar olarak çıkar insanın karşısına. En büyük hazine ailesi insanın. Onlarla geçirdiğiniz her anın kıymetini bilin. O anlar çok eşsiz. Emin olun aileniz olmadığında yuvanız da olmuyor.
Acısıyla tatlısıyla koca bir yıl da geride kaldı. Umarım herkes için bu yıl geçtiğimiz yıldan daha güzel, sağlıklı, mutlu ve huzurlu geçer. Şiddetin, terörün, şehit haberlerinin olmadığı, çocukların istismar edilmediği, insanların yoksunluk yaşamadığı, kadınların itilip kakılmadığı bir yıl, bin yıl,yıllar, ömürler dilerim.

6 yorum:

  1. Annemi 5,5 yıl önce kalın bağırsak kanserinden kaybettik. Anneden çocuklarına geçmesi daha yüksek görünüyormuş. O yüzden ben de bu sene 30 yaşıma basıyorum ve her 5 yılda bir kolonoskopiye gireceğim artık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başınız sağolsun. Bizlerin yani ailesinde bu tür hastalık olan kimselerin özellikle bu konuda daha hassas davranması lazım. Sizde kontrollerinizi aksatmadan yaptırın lütfen. Hastalık zor. Allah nerede varsa şifa versin.

      Sil
    2. Başınız sağolsun. Bizlerin yani ailesinde bu tür hastalık olan kimselerin özellikle bu konuda daha hassas davranması lazım. Sizde kontrollerinizi aksatmadan yaptırın lütfen. Hastalık zor. Allah nerede varsa şifa versin.

      Sil
  2. Aile gerçekten çok önemli. Ailenizin değerini yaşarken bilin. Ben babamı akciğer kanserinden kaybedeli 7 sene oldu. Babacığım çok sigara içerdi. Hasta olduğunda tedaviler süreç o kadar zordu ki, rahmetli 'böyle olacağını bilsem sigara içmezdim' diye söylemişti.😔 Dünyada her şeyden önemlisi sağlık,sağlık,sağlık..

    YanıtlaSil
  3. Hayat insanları bir sıra imtihandan geçiriyor. Bunlar karşısında büyük bir metanet ve sabır gösterebilmeyi, insanı insan yapan bir özellik olarak değerlendiriyorum. Geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Hayatta hep sağlıcakla kalmanız dileğiyle!

    Bu arada sizi "Bize Kendini Anlat" yazımda mimledim.

    YanıtlaSil
  4. Blogunuzu zevkle takip ediyorum,emeğinize sağlık.Zaman ayırmak isterseniz sizi de bloguma davet ediyorum.Sağlıcakla Kalın.

    https://hepfragmanizle.blogspot.com/

    YanıtlaSil